Bölüm 13: Figen Şakacı

Fatma Nur Kaptanoğlu 1993 yılında Marmaris’te doğdu. Eskişehir’de Osman Gazi Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Sanat ve Tasarım Plastik Sanatlar bölümünde yüksek lisans yaptı. Yazıya görseli kattı yani. Kısa film yönetmenliği eğitimi de aldı. İlk kitabı Kaplumbağaların Ölümü 2017 yılında buluştu okurlarla. İkinci öykü kitabı Homologlar Evi ise 2019’da geldi. Bunu 2021’de iki uzun öyküiçeren Ateşten Atlamak takip etti. Ve son olarak da 2024 yılında Babam, Ev ve Yumurta Kabukları adlı ilk romanı buluştu okurlarla. Bir yandan sanat yönetmenliği yapan Fatma Nur’un, söyleşi sırasında siz de fark etmişsinizdir,yazmayı sürdürmeye kararlı olduğu da belli. İyi ki! Yeni sesler güçlendiriyor edebiyatımızı. Yolu açık hep olsun diyelim mi?

Merhaba, ben Deniz Yüce Başarır. “Elim Kalem de Tutar Kadeh de” adlı serimize hoş geldiniz. Bu seride size edebiyatımızın öne çıkan kadın seslerini duyurmaya çalışıyorum. Sibel K. Türker, 2003 yılında yayımlanan ilk öykü kitabı Kalpyazan’dan beri tanıdığım ve takip ettiğim bir yazar. O bir Ankaralı. İstanbul’un gösterişli dünyasından uzakta hiç durmadan üretiyor kendi şehrinde. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Önce şiir yazdı, sonra öyküye yöneldi.  Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü kazandığı Öykü Sersemi’nden sonra 2006 yılında Şair Öldü adında ilk romanını da kaleme aldı. Ardından yine bir öykü kitabı geldi: Ağula. Bu kitapla da Haldun Taner Öykü Ödülü’ne layık görüldü. Meryem Biricik Hayatı, Benim Bütün Günahlarım ve 2013’de Duygu Asena Roman Ödülü, Yunus Nadi Roman Ödülü, Tepeyran Roman Ödülü gibi üç ödüle birden layık görülen Hayatı Sevme Hastalığı adlı romanlarını yine bir öykü kitabı takip etti: Aşkın Kalplerimizdeki Mutat Yolculuğu. 2024’de yayımlanan son romanı Cennette Gibiyim’den önce kaleme aldığı iki romanın da adını saymadan geçmeyelim: Mecnun Kelebekler ve Burada Kalmak. Sibel’in gençler için yazdığı Kış Güneşi adlı bir kitabı daha var raflarda. Zengin dili ve karakter çeşitliliğiyle sizi etkileyeceğinden, ya da çoktan etkilemiş olduğundan emin olduğum Sibel K. Türker’e edebiyat yolculuğunda hiç kız kesmeden yürümesini, ardından giden okurların da gitgide kalabalıklaşmasını dileyerek bitirelim mi bölümümüzü?

Deniz Yüce Başarır, kadın yazarlarla sohbetlerden oluşan "Elim Kalem de Tutar Kadeh de"nin yeni bölümünde edebiyatımızın hayal gücü en renkli ve en üretken yazarlarından birini ağırlıyor. 20 yaşındayken ilk öykü kitabı "Hanene Ay Doğacak" ile edebiyat dünyamıza giren Şebnem İşigüzel, o günlerden bu güne birçok esere imza attı. Daha ilk kitabıyla Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü alan yazar, son günlerde ona Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü kazandıran, hacimli yeni romanı "Memoria" ile de gündemde. Başarır ile İşigüzel’in sohbeti, yazarın hayat hikâyesinden yola çıkıp, Türkiye tarihine, güzel sanatlardan kötülüğün sınırsızlığına geniş bir çerçeve çiziyor ve, elbette, "Memoria"dan çarpıcı bir bölümün seslendirmesini de içeriyor.

Deniz Yüce Başarır kadın yazarlarla sohbetlerden oluşan "Elim Kalem de Tutar Kadeh de"nin yeni bölümünde edebiyatımızın son dönemdeki en önemli yazarlarından Gaye Boralıoğlu’nu ağırlıyor. Öyküler ve romanları aracılığıyla yazarın dünyasına derinlemesine dalacağınız kayıtta hayatımıza dair birçok konu da gündeme geliyor. İlk öykü kitabı Hepsi Hikâye’den başlayıp, 2014’de Yunus Nadi Öykü Ödülü alan Mübarek Kadınlar ve 2019’da Duygu Asena Roman Ödülü’ne layık görülen Dünyadan Aşağı’ya da uğrayarak Boralıoğlu’nun altı eserinin izi sürülüyor. Böylece hem bir yazarın portresi hem de bir Türkiye tablosu çıkıyor ortaya. Ve Başarır yine Boralıoğlu’nun son öykü kitabından bir bölümü de seslendiriyor dinleyenler için.

"Elim Kalem de Tutar Kadeh de" in yeni bölümünde Deniz Yüce Başarır edebiyatımızın en üretken kadın yazarlarından birini ağırlıyor. 25 yılı aşkın süredir öykü ve romanlarıyla olduğu kadar, araştırma kitaplarıyla da ülkemizin önemli toplumsal sorunlarına, özellikle de kadınları ilgilendiren meselelere dair düşünceler üreten Müge İplikçi’nin katıldığı program, yine edebiyat severlerin keyfini yerine getirecek türden. Bir yandan neşeli bir sohbet dinlerken, diğer yandan da hayatımızı etkileyen birçok konuya dair yeniden düşünme fırsatı bulacaksınız. İplikçi’nin son öykü kitabı "Ah Be Melek"ten can alıcı bir bölümü Başarır’ın sesinden dinleme fırsatı da cabası. Bakın İplikçi neler diyor: "Hala bana yön veren temel noktalardan biridir feminizm ve feminizmin anlattıkları." / "Bu kız bu dili niye böyle kullanıyor? Bu kız bu dili niye böyle kullanıyor çünkü onun kadın diliyle ilgili bir arayışı var…. Hep bu mırıltının, gölge şeklinde akışın varlığı bir biçimde yazdıklarımda hissedilir."

Deniz Yüce Başarır’ın, hazırladığı ve kadın yazarlarla sohbetlerden oluşan podcast serisi “Elim Kalem de Tutar Kadeh de”nin bu bölümünde konuğu yepyeni romanı HınçAhınç’ı okurlarıyla buluşturan Figen Şakacı. İkilinin samimi ve neşeli sohbeti Şakacı’nın çok sevilen Bitirgen, Pala Hayriye, Hayriye Hanım’ı Kim Çaldı adlı romanlarını içeren üçlemesinden Kesekli Tarla adlı öykü kitabına kadar geniş bir yelpazede ilerliyor; hayattan, Türkçeden, İstanbul’dan, yeni mahallelerden, yeni gençlikten, yeni Türkiye’den, kedilerden, kayıplardan, ve aileden söz açıyor.

Deniz Yüce Başarır, kadın yazarlarla sohbet ettiği "Elim Kalem de Tutar Kadeh de"nin bu bölümünde yine çok sevilen bir yazarı, günümüz edebiyatının genç ve etkili seslerinden birini, Aylin Balboa’yı ağırlıyor. Okurlarıyla sohbet eder gibi yazdığı öyküleriyle hem blog ve dergilerdeki yazılarıyla hem de 2014 yılında yayımlanan Belki Bir Gün Uçarız’dan itibaren kitaplarıyla çok sevilen Balboa, yazma mucizesiyle nasıl tanıştığını, metinlerinin sesini nasıl bulduğunu samimi bir sohbette anlatıyor. Başarır’ın, yazarın son kitabı Bu Hikâye Senden Uzun Osman’dan bir bölüm okuduğu podcast'te bol bol kahkaha duyacak, büyük olasılıkla siz de ikiliye katılacaksınız.

Deniz Yüce Başarır, kadın yazarlarla sohbetlerden oluşan podcasti "Elim Kalem de Tutar Kadeh de"nin yeni sezonunun ikinci bölümünde yine çok sevilen bir yazarı, Mine Söğüt’ü ağırlıyor. Söğüt’ün ilk romanı "Beş Sevim Apartmanı"ndan son romanı "Başkalarının Tanrısı"na kadar uzanan, kurgu dışı kitapları ve çok okunan öykülerini de içeren dolu dolu yazarlık hayatı, Başarır’ın sorularıyla tüm ayrıntılarıyla dinleyicilere aktarılıyor. Bu edebiyat ve dost sohbetinde, karanlık ve sert metinler yazmakla tanınan Mine Söğüt’ün o yumuşak ses tonunu duyup, ne kadar neşeli biri olduğuna tanıklık edecek okurlar. Ve tabii, Başarır’ın sesinden yazarın son romanı "Başkalarının Tanrısı"ndan bir bölümü de dinleyebilecekler.

“Elim Kalem de Tutar Kadeh de” adlı podcast serimizin ikinci sezonuna hoş geldiniz. Bu seride size edebiyatımızın öne çıkan kadın seslerini duyurmaya çalışıyorum. Ayfer Tunç gibi üretken, ne yaptığını çok iyi bilen, bilgisini cömertçe aktaran değerli bir edebiyatçıyı ağırlamak benim için büyük zevkti. Siz de dinlerken mutlu olmuşsunuzdur eminim. 1989 yılında yayımlanan ilk kitabı Saklı’dan beri biz edebiyatseverleri hikâyeleriyle ihya ediyor Ayfer. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu o. Sokak, Güneş ve Yeni Yüzyıl gazetelerinde çalıştı. Yapı Kredi Yayınları’nda editörlük ve yayın yönetmenliği yaptı. Saklı ile Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü, bizim kuşağın (yani 60'lı yıllarda doğan biz yeni gençlerin) nostalji rehberi olarak gördüğüm Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek ile Balkanika Ödülü’ne kazandı.

Deniz Yüce Başarır, "Elim Kalem de Tutar Kadeh de"nin dokuzuncu bölümünde sevilen öykücü Melisa Kesmez’i ağırlıyor. 2013 yılında yayımlanan ilk kitabı Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz ’den itibaren geniş bir okur kitlesinin ilgisini çeken Kesmez’in sakin anlatımının, ana kadın karakterlerinin, şehir hayatının çatışmalarını odağa aldığı hikâyelerinin konuşulduğu bölümde, son kitabı Küçük Yuvarlak Taşlar ’dan da bir bölüm paylaşılıyor. Başarır’ın deyimiyle ‘öykülerini usul usul anlatan’ Sait Faik ödüllü yazarı daha yakından tanımak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir söyleşi bu.