oto.didakt | Ozlem Dinc podcast

15. Hazal Yılmaz ile durmayı öğrenmek, düşünce suçlusu bir babanın kızı olmak, köksüzlüğü benimsemek ve iletişimde şefkat üzerine

0:00
53:57
Spol 15 sekunder tilbage
Spol 15 sekunder frem

Bu haftaki konuğum, su gibi bir kadın, Hazal Yılmaz. Onu nasıl tanımlayacağını anlamaya çalışırken aslında boşuna uğraştığımı anladım. Kendisine sordum “ne yazayım?” diye, sıfatlardan ziyade eylemlerle döndü bana. Çünkü kalıplara, kelimelerin bazen dar kalan tanımlarına kendini sıkıştırmayı sevmeyen biri o. Su gibi; ne zamana isterse, istediği şekle girip, onun tadını çıkararak yaşayan biri. Ama yaptığı bir sürü şey var. Yazıyor, geziyor, çokça yürüyor. Tanıdığım en çok yürüyen insan olabilir Hazal. Çok yürümek, çok düşünmeyi de getiriyor. Kavramların içini doldurup boşaltanları, olanla olmayan üzerinde çokça kafa yoruyor. Projeler üretiyor; bunlardan Hazal’a ait olduğunu bilmeden en aşina olduğunuz, İnstagram’daki “Çok Gezenler Kulübü” olabilir.

“Anlam Arama”nın ardından, çok yakın bir zamanda “Görülmemiş Mektuplar” isimli ikinci kitabı yayınlandı Hazal’ın. Gezgin olan bir insanın karantinalar yüzünden gezememesi de bize yepyeni, henüz tazecik olan yeni projesi Yarının Rehberi’ni getirdi.

Hazal’la bugün, durmayı öğrenmeyi, düşünce suçlusu bir babanın kızı olmayı, köksüzlüğü benimsemeyi ve iletişimde şefkati konuştuk.

Flere episoder fra "oto.didakt | Ozlem Dinc"